SESİMİZİ KORUMAK İÇİN...

Sesiyle müzik yapan her insanın, uzun süre şarkı söyleyebilmesi için, beden ve ruh sağlığı kurallarına gereken önemi vermesi ve ses tekniği açısından da sesine özen göstermesi gerekir.

Yaşayan her insan gibi, sesiyle müzik yapan, hele yaşamını bu yolda sürdüren bir insan, beden ve ruh sağlığının genel kurallarına daha da sıkı sıkıya uymalıdır. Güzel bir ses, ancak sağlıklı bir beden ve ruh ile birleşirse, amacına ulaşabilir.

Şarkı söyleyen bir insan, hayat dolu olmalıdır. Ancak o zaman, müzik gibi, hata kabul etmeyen ve başarılı olmak için de büyük sabır, güç ve sonsuz bir müzik sevgisi isteyen bu yolda hayal ve düşüncelerini gerçekleştirebilir. Düzenli ve ölçülü bir yaşamı olmayan, tanrının ona armağan ettiği sesinin değerini bilmeyen insanların, kısa süre içinde, yürüdükleri yolda başarısızlıklarla burun buruna geldiklerini görürüz.

Şu halde, tanrının verdiği iyi bir ses, ancak sağlıklı bir beden ve sağlıklı bir ruhla birleşirse başarıya ulaşacağı için, bakımlarına gerek vardır. Hele, yaşamını bu yolda sürdüren insanlar için bu durum, daha da büyük bir önem taşıyacaktır.

Sesimizi;
1- BEDEN SAĞLIĞI
2- RUH SAĞLIĞI
3- SES TEKNİĞİ yönlerinden korumalıyız.

BEDEN SAĞLIĞI:

Beden sağlığının sürdürülmesinde, genel sağlık kuralları başta gelir. Aşağıda öğütleyeceklerimiz de, yine genel sağlık kurallarına ilişkin olacaktır.

SPOR: Spor, her insanın sağlığı için gereklidir. Şarkı söyleyen her insan da, sağlıklı kalabilmesi için spor yapmalıdır. Yalnız, yapacağımız sporlar, özellikle fazla yorucu sporlar olmamalıdır. Örneğin: Yürüyüş, pinpon, yüzme, kürek ve tenis öğütlenebilir.

ALKOLLÜ İÇKİLER: Sesiyle müzik yapan insanlar tarafından bu tür içkiler az da olsa kullanılmamalıdır. Cinsi ne olursa olsun, alkollü içkiler, boğaz ve gırtlak üzerinde zamanla kötü etkiler yaparlar. Bu kötü etkilerin başında, boğaz ve gırtlağı örten ince zarın üzerindeki damarların genişlemesi gelir. Sürekli içki kullanan ve özellikle sahneye çıkarken bile, içki alan sanatçıların er-geç sesleri bozulur. ‘İçki boğazı’ dediğimiz, gırtlak zarı ve damarların sürekli şişkinliği, ses kısıklıklarına yol açacak ve böylece de o sesin ölümüne neden olacaktır. İçki kullananlar, bu kötü alışkanlıklarından daha başlangıçta vazgeçerlerse, durumları düzelebilir.

SİGARA: Sigaranın genel sağlığımız için zararlı olduğu, artık herkesçe bilinen bir gerçektir. Hele, sesiyle müzik yapan insanlar için, sigaranın zararları üzerinde tartışılamaz. Sigara dumanı, ses organını ve sesimizin en büyük dayanağı olan akciğerlerimizi kötü yönde etkiler. Sigarayı içerek dumanını içine çeken kimselerde, ses organını örten zarın durumu bozulur. Ayrıca sigara dumanı, gırtlakta bir takım yağlı maddelerin oluşumuna neden olur ki, bu sesin bozulması için gerekli ortamın hazırlanmasıdır. Bu nedenlerle, genel sağlığımızı, konuşma ve şarkı sesimizi kötü yönde etkileyen sigaranın, bütün insanlar için iyi bir alışkanlık olmadığını burada bir daha belirtmeliyiz.

MEVSİM DÖNEMLERİ: Mevsim dönemlerinde sağlığımıza daha büyük ilgi göstermeliyiz. Öncelikle, kış aylarından bunalmış olarak çıkan insan, ilkbaharın etkisiyle kış giysilerini hemen üzerinden atar ya da buna yeltenir. Bu nedenle de, bu geçiş döneminde, fazlaca nezle, grip ve soğuk algınlıkları geçiririz. Hele soğuk içecek ve yiyecekleri zamansız olarak alanlar, boğaz hastalıklarını kendiliklerinden davet etmiş olurlar.




NEZLE VE BOĞAZ HASTALIKLARI: Nezleli ve boğazı hasta olan kimse şarkı söylememelidir. Bu durumda yapılacak ilk iş, çalışmayı bırakıp, tam bir dinlenmeye çekilmektir. Hastalık hafifse limon, çay, hatmi, ıhlamur gibi sıcak şeylerle iyileştirme yoluna gidilmeli, hastalık hafif değilse bir doktora başvurulmalıdır.

İKLİMİ KURU OLAN YERLER: Kuru iklimde yaşayanların, ses cihazları da sürekli kurudur. Bu kuruluğun çeşitli zararları yanında, hastalığa hazır bir ortam olması ve kişiyi rahatsız etmesi yönlerinden ayrıca önem taşırlar. Bu tür yerlerde rutubet, soba ya da kalorifer üzerine konacak su kaplarıyla giderilmelidir. Gece yatarken burun pomadı kullanmak da yararlıdır.

BOĞAZ KAZINMASI: Bazı kimselerin konuşurken ya da şarkı söylerken arada bir boğazlarını kazıdıklarına tanık oluruz. Bunu yapanların durumlarını incelersek, hemen hemen hepsinin burunlarında fazla bir et parçası bulunduğunu ya da burun kemiklerinin eğri olduğunu görürüz. Burunları sağlıklı olmayan kimselerde yukarıdan inen pislik burun yolundan geçemeyip boğaz ve genizde birikir. Bu nedenle de biriken pisliğin çıkarılması istendiği için, kazınmalara başvurulur. Bunlardan bazıları da, boğaz ve genizlerinde pislik olmadığı zamanlarda da bu hareketi yaparlar ki, tik haline gelmiş olan bu tür kazınmalar daha zararlıdır. Boğazda toplanan pislikler bazen ciğerlerimizden de gelebilir. Bu pislikler nereden gelirse gelsin yapılacak ilk iş kazınmaya başvurmamaktır. Zaten ses çalışmaları ilerleyip ses organı ısındıkça birikintiler yumuşayarak gırtlağı kendiliklerinden rahat bırakacaklardır. Kazınmaları ortadan kaldırmak için izlenecek en doğru yol, doktora başvurarak gırtlaktaki birikintiyi oluşturan hastalığın iyileştirilmesi ya da kusurların ortadan kaldırılması olacaktır. Burun tıkanıklığı, rezonans alanını daralttığı gibi ses rengine de etki yapar.

ISI FARKLILIĞI: Sıcak bir yerden soğuk bir yere çıkarken giyimimize özen göstermeliyiz. Bu tür farklılıklar genel sağlığımız yanında sesimizi de etkileyeceklerdir.

BAZI BESİNLER: Acı baharat, çiğ soğan, sarımsak ve turşu gibi besinler, ses organları hasta olanlar tarafından alınmamalı, sağlıklı zamanlarımızda da bunlar ölçülü kullanılmalıdır.

ÇOK SOĞUK VE ÇOK SICAK SIVILAR: Bu tür sıvılar, boğazın ince zarına zarar verecekleri için, az soğuk ve az sıcak olarak alınmalıdır.

UYKU: Genel sağlığımız için gerekli olan uyku, sesiyle çalışanlar tarafından yeteri kadar alınmadığı zaman, genel sağlıkları yanında ses çalışmalarını da ters yönde etkiler.

CİNSEL YAŞANTI: Sesiyle çalışanlar, cinsel yaşantılarını dengeli bir biçimde düzenlemelidirler. Aşırılık halinin genel sağlıkları yanında seslerini de kötü yönde etkileyeceği unutulmamalıdır.

SES ÇALIŞMALARI: Ses çalışmalarından hemen sonra hemen soğuk havaya çıkılmamalıdır. Çıkmak zorunda olanlar, hava ılık da olsa öncelikle rüzgara karşı konuşmamalı, hava serin ya da soğuksa, soğuk havanın akciğerlere hemen girmemesi ve ses organıyla birden karşılaşmaması için ağız ve burunlarını yeteri kadar kapatmalıdırlar.

TOZLU VE PİS HAVA: Genel sağlığa da zararlı olan tozlu, dumanlı ve pis havalı yerlerde uzun süre kalınmamalıdır. Bu tür hava, solunum organına zarar vereceği gibi, boğazı örten zara da zarar verebilir.

ŞEKERLER: Öncelikle amatör toplulukları oluşturan üyelerin konsere çıkmadan önce heyecandan ağızlarının kuruduğu görülür. Bunu önlemek için konsere çıkmadan 15-20 dakika önce, tükürük bezlerini çalıştırmak üzere limonlu ve benzeri şekerler emilebilir. Konserden önce ıhlamur, nane gibi sıcak sıvılar da alınabilir.

0 Comments:

Post a Comment



Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa

23 Nisan

Related Posts with Thumbnails

Blogger Template by Blogcrowds